Şanlıurfa Nasa Space Apps Challenge: Dereceye Giren 5 Proje

Teknoloji alanındaki yetenek açığını kapatmak, yazılım alanında gençlerin geleceklerine değer katmak için 3 yıl önce yolculuğumuza başladık. Yüzlerce gencin katılımıyla büyürken, onların ürettiklerinden ilham aldık. #KodluyoruzLab ile Kodluyoruz Akademi Mezunlar Kulübü’nden gençler yolculuğumuz boyunca ürettiklerini daha fazla gence ilham olmak için paylaşıyor. Şimdi onları dinleme zamanı…

Şanlıurfa Topluluk Liderlerimizden Abdurrahman Bayaslan’ın “Şanlıurfa Nasa Space Apps Challenge: Dereceye Giren 5 Proje” başlıklı yazısı sizlerle. Keyifli okumalar.

Amerikan Ulusal Uzay ve Havacılık Dairesi NASA’nın tüm dünyada yaklaşık 100 ülke ve 177 şehirde eş zamanlı olarak düzenlediği sekizinci “NASA Space Apps Challenge” etkinliğinin Türkiye ayağı bu yıl Şanlıurfa Harran Üniversitesi’nde gerçekleşti. Daha önce bu konuda yazdığımız yazıyı burada görebilirsiniz.

Uluslararası ve açık kaynaklı bir hackathon olan NASA Space Apps Challenge etkinliğinde; kodlayıcılar, bilim insanları, tasarımcılar, yapımcılar, teknoloji uzmanları buluştu. 2 gün süren hackhatonda Dünya’da ve uzayda karşılaştığımız zorluklar başta olmak üzere, sorunlara çözüm geliştirmek için bilim insanları, tasarımcılar, programcılar ve girişimciler bir araya geldi.

Düzenlenen yarışmalar sonunda ortaya bir çok proje çıktı. Bu projeler arasından “Kuraklaşma: Suyunu Üret” projesiyle Şanlıurfa Bahçeşehir Koleji takımı birinci, ‘Okyanustaki Atıklara Çözüm” projesiyle Mersin Üniversitesi Penguenler takımı ikinci, ‘Küçük Organizmalar, Büyük İşler’ projesiyle Harran Üniversitesi’nden Deep Space takımı üçüncü oldu.

Küresel elemelerde dereceye giren takımlar Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nde düzenlenecek lansmana katılacaklar.

Şanlıurfa NASA Space Apps Challenge’ta dereceye giren projeleri sizin için derledim:

“Kuraklaşma: Suyunu Üret”

Proje sahipleri: İbrahim Dirlik, Gülünay Gülgeç, Enver Arslan, Ceren Nur Polat, Ahmet Kerem Yıldız

Su kıtlığı ve kuraklık gelecekte büyük sorunlardan olabilir. Ekipten Ceren Nur Polat, kuraklığın ve su kıtlığının oluşturabileceği sorunlara karşı sunulabilecek çözümler üzerine çalıştı. Çalışma esnasında coğrafya dersinde öğrendiği cephe yağışları üzerine yoğunlaştı. Cephe yağışlarının soğuk ve sıcak hava kütlelerinin havada çarpışması sonucu oluşması proje fikrinin temellerini oluşturdu. Sonrasında bilişim öğretmenleri olan İbrahim Dirlik, Gülünay Gülgeç, Enver Aslan’ın destekleriyle robotik kodlama ve güneş paneli kullanarak sıfır enerjiyle, daha ileri seviyede ve ucuz, kontrollü su üretimini sağladılar. Ortaokul öğrencisi Ahmet Kerem Yıldız’ın da katkı sunmasıyla ortaya çıkan ürünle cam fanusun içinde nemlenme gözlemlendi. Bunun sonunda en altta bulunan cam şişeye damlayan su damlacıklarıyla projeleri başarıyla sonuçlandı. Bu projeyle, yarışmada birincilik ödülünü kazandılar.

“Okyanustaki Atıklara Çözüm”

Proje sahipleri: Osman Kütük, Oğuz Halit Sak, Mehmet Demir

Yedinci Kıta’yı duydunuz mu?Plastik atıkların dünya üzerinde olumsuz etkisini anlatmaya çalışan bu kavramın negatif etkileri önemli boyutlarda. Bu projede gençler, okyanuslardaki atıkların nedenlerini araştırarak bir çözüm geliştirdiler.

İlk olarak, atıkların okyanustaki yerlerini araştırdıklarında ve bu atıkların oluşum süreçlerini incelediklerinde, nehirlerin yoğun ve kontrolsüz olarak atık iletimi yaptığını tespit ettiler. Topladıkları verileri analiz ettiklerindeyse, dünyada 7 milyar ton plastik atığın olduğunu ve bunların her yıl artmaya devam ettiğini gördüler.

Nehirlerdeki atıkların okyanuslara taşınmasıyla okyanuslardaki plastik atıklar giderek artıyor. Bunu engellemek için, bu proje rüzgar enerjisinden faydalanarak nehirlerin çıkış noktalarına kontrol mekanizmaları yerleştirdi ve atıklara yeni rota çizerek atıkların okyanus yerine geri dönüşüm merkezine gönderilmesini kolaylaştırdı. Böylece, kullanılan kontrollü rüzgar filtreleriyle atıkların tesislere gönderilerek geri dönüşümü sağlanıyor.

“Küçük Organizmalar, Büyük İşler”

Proje sahipleri: Gülistan Alçin, Duygu Çelik, Önder Fatih Buhurcu, Muhammed Burak Urluk

Bu proje de, daha önceki gibi okyanuslardaki kirliliğe çözüm bulmayı amaçladı. Sulara atılan pet şişe, poşet gibi plastik atıklar akıntıların etkisiyle okyanusların dibinde birikmekte ve deniz canlıları bu atıkları besin zannederek tüketmekte. Bu durum, hem deniz canlılarını hem de dolaylı yoldan insan sağlığını ciddi anlamda tehdit etmekte. Günümüzde yapılan okyanus temizleme işlemleri yüzeye yakın alanı kapsamakla birlikte oldukça maliyetli bir iştir.

Deep Space ekibi, projelerinde MKA G-1 adını verdikleri deniz altı aracını kullandılar. Bu araca yerleştirdikleri Ideonella Sakaiensis bakterisiyle, okyanuslarda 6000 - 11000 metre derinliklere kadar ulaşan atıkların geri dönüşümünü sağladılar. Kullanılan bakteri, salgıladığı enzimler yoluyla plastik atıkları elementlerine ayrıştırıyor. Bu ekip ayrıca projede okyanusların derinlerinde oluşan basınca dayanıklılığı artırmak için grafen malzemesini kullandı.

“Tarımda Teknoloji: Modern Çiftçi”

Proje sahipleri: Mücahid Kılıçal, Mustafa Çetiner, Kübra Kaya, Sıla Yeşilnacar, Tahsin Kaynak, Emirhan Çiftçi

Bu proje, çiftçileri teknolojiyle güçlendirmeyi amaçladı. Tarım alanında çiftçilerin işini kolaylaştırmak için geliştirilen projede, çiftçiler istedikleri her an tarlalarının durumundan ve her türlü ihtiyacından, geliştirilen mobil uygulama sayesinde anlık bildirimler alarak haberdar olabilecekler. Üstelik daha verimli bir şekilde ve daha az masrafla!

Gençler bu projeyle tarlalardan daha fazla verim almayı ve daha sağlıklı ürün yetiştirmeyi amaçlıyor. Tarlaya yerleştirilen sensörler, bitkinin durumu ve sağlığı, topraktaki mineral ve gübre dengesi, bitkinin ihtiyaç duyduğu mineral çeşitleri, topraktaki oksijen miktarı ve toprağa yerleşen yabancı bitki gibi bilgileri topluyor. Projenin önemli yanlarından biri ise el değmeden ilaçlama sistemi entegrasyonu. Böylece, çiftçilere bir çok avantaj sağlayarak ekonomiye katkı sunmak mümkün olacak.

“Öte Gezegenlerin Sanal Gerçeklik ile Simülasyonu”

Proje sahipleri: Celal Tok, Barış Şaraldı, Yunus Şen, Nafi İşlek, Tuncay Kolçak, Ezgi Aktaş

Evrendeki görünür maddeler, evrenin sadece %5'ini oluşturuyor. Evrenin görünmeyen ve tanımlanmayan %95'inin ise karanlık madde ve karanlık enerjiden meydana geldiğini gösteren çalışmalar her geçen gün artıyor.

1995 yılda Michel Mayor ve Didier Queloz güneş sistemine benzer bir başka yıldız sisteminin yörüngesinde bir dış gezegen bulduklarını rapor ettiler. Güney Fransa’da Haute-Provence gözlem evinde, bir gaz devi olan Jüpiter ile karşılaştırılabilecek yapıda olan bu gök cismi “51 Pegasi B” olarak adlandırıldı.

Bu projede, toplanan bu bilgileri artırmaya yarayacak bir sanal gerçeklik ortamı simülasyonu hazırladı. Bunu yaparken de, astrofizikçiler arasında yaygın olarak kullanılan güneş sistemimizdeki gezegenlerle kıyaslama yöntemini kullandılar. Geliştirilen simülasyonda gezegenlerle etkileşime girmek, gezegenlerdeki doğa olaylarını gözlemlemek, gezegenlerin güneş sistemi ile arasındaki uzaklığı öğrenmek ve diğer gezegenler hakkında bilgiler edinmek mümkün. Böylece, evrende tanımlanan fakat görülemeyen gezegenlerin sanal gerçeklik ortamında modellenerek incelenebilmesi ve gezegenlerin çevre şartlarının daha net görülebilmesi hedeflenmekte.